Vejetaryen Nedir, Kaç Gruba Ayrılırlar, Olumsuz Yönleri Nelerdir ?
Vejetaryen beslenme, genel olarak et ve et ürünlerinin hiçbir şekilde tüketilmediği beslenme çeşidi olarak bilinmektedir. Vejetaryenliğin birçok alt çeşidi bulunuyor. Uzmanlara göre bu şekilde beslenen kişiler, özellikle bazı besin gruplarını tüketmedikleri için, oldukça dikkatli olmaları gerekiyor. Bilginler.net olarak Sağlık & Yaşam bölümümüzde Vejetaryen Nedir, Kaç Gruba Ayrılırlar, Olumsuz Yönleri Nelerdir konusunu ele alacağız.
Vejetaryen Nedir
İçerik
Vejetaryen beslenmenin tipleri nelerdir?
Et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmeyen bireylere, süt ürünleri, yumurta gibi besinleri de tercihli tüketenlere vejetaryen ismi verilmektedir.
Vejetaryenlik üç ana gruba ayrılır:
Lakto-Ovo vejetaryenler, hayvan eti, tavuk, balık, kırmızı eti hiçbir şekilde yemezler fakat yumurta ve süt ürünlerini tüketirler. Vejetaryenlerin yüzde 80-90’ı bu gruba girerler ve bütün çoğunluğu böyledir.
Lakto vejetaryenler, hayvan eti yemedikleri ile beraber, yumurta da tüketmezler fakat süt-yoğurt bu grup vejetaryenlerin diyetinde olmaktadır.
Veganlar, yani en katı grup olan olan bu grup, et, süt, yumurta tüketmedikleri gibi hayvansal hiçbir ürünü de tüketmezler. Bal, dondurma, yoğurt, muhallebi gibi hayvansal ürünlerden yapılan besin maddeleri, bu vejetaryen grubunun yasaklı olan listeleri arasındadır.
Bu üç ana grubun dışında olarak, ovo-vejetaryen (süt tüketmeyip, yumurta yiyen), pesketaryen (hayvan eti olarak sadece balık tüketen) ya da semi-vejetaryen (kırmızı et değil de beyazı tüketen) gibi değişik grupları oluşturan kişiler de vardır.
Vegan Nedir
Her vejetaryen sağlıklı besleniyor mu?
Vejetaryen beslenmeyi tek başına iyi veya kötü olarak nitelendirmek aslında iyi bir durum değildir. Avantajlarını, riskli durumlarını iyi bir şekilde analiz etmek, eksikliği olması muhtemel besin maddelerini iyi derece bilmek gerekir. Vejetaryen beslenenlerin yaşam sürelerinin daha uzun olduğunu gösteren bilimsel araştırmaların da olduğunu söyleyebiliriz.
Sık görülen hastalıklar için vejetaryanlığı değerlendirecek olursak eğer, örneğin kanser hastalığı açısından değerlendirildiğinde, vejetaryen beslenenlerin kansere daha az yakalandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Vejetaryenlerde kanser riski çok az
Et içindeki homosistein, pişirme şekilleri ile okside olan yağ asitleri ve birçok kansere sebep oksidant maddeler et tüketimi ile beraber aktif olarak alınmış olunur. Hayvanlara verilen hormonlar, antibiyotikler, kimyasal besin bileşikleri, hayvanların otlaklardan aldığı kimyasallar, etin içeriğinin kanserojen yükünü anlamlı bir şekilde arttırır. Ayrıca salam, sosis, sucuk gibi nitrat konularak yapılan besinler kanserojen besin grubu olarak nitelendirilir.
Vejetaryenler söz konusu oksidant maddeleri almazlar ve bunun yanında, anti-oksidant olan C vitamini, E vitamini, biyoflavonoidler ve karotenoidler gibi maddeleri son derece fazla miktarlarda alırlar. Söz konusu bu maddeler kanser engelleyici besin maddeleri olarak bilinmektedir.
Vejetaryenliğin olumsuz yönleri nelerdir?
Öncelikle asıl aktarmamız gereken, hastalıklarda et tüketiminin katkısının olması ama bu etin doğal içeriğinden çok, insanların hayvanların büyütülmesinden, etin işlenmesi ve etin pişirilmesine kadarki süreçte doğal denge dışında oluşan bir durumdur. Bu durum kendi fizyolojik ihtiyacının üzerinde et tüketimi ile sonuca ulaşır. Uzman tarafından ve detaylı bir şekilde planlaması yapılmamış vejetaryen diyetinde süt ve ette fazla miktarda bulunan B12, çinko, demir, kalsiyum, riboflamin, protein gibi besin öğeleri eksikliği görülebilir.
Vejetaryen Beslenme