Urfa Balıklı Göl Tarihi Hikayesi Ve Hakkında Bilgi
Güzel ülkemizin ve muazzam tarihi ile Anadolu’nun eşsiz güzelliklerini Bilginler.net olarak Gezi Rehberi bölümümüzde yayınlamaya çalışıyoruz. Bu yazımızda Peygamberler diyarı Urfa Balıklı Göl Tarihi Ve Hikayesi konulu makalemizi inceleyelim.
Urfa Balıklı Göl Hikayesi ve Tanıtımı
Ülkemizin eşsiz güzelliklerinden biri olan Şanlıurfa’daki Balıklı Göl çok fazla turist ağırlamaktadır. Bunun sebebi bu gölün inanışlara göre bir hikayesinin olmasıdır. Kurak bir iklime sahip olan Şanlıurfa’da böyle bir gölün olması şaşılarak bakılan bir gerçektir. Bu yüzden o taraflara yolu düşenlerin ilk olarak ziyaret etmek isteyecekleri bir mekandır Balıklı Göl.
Urfa Balıklı Göl Hikayesi
Urfa da bulunan Balıklı Göl yan yana iki tanedir. Biri diğerine göre daha küçüktür. Bu göllerin birinin adı Halilürrahman gölü, diğerinin ise Aynızeliha gölüdür. Bu göllerin inanışa göre bir hikayesi var.
Zamanında bu topraklarda yaşan ve bu toprakların hakimi olan bir Nemrut var imiş. Nemrut gaddar ve zalimliği ile bilinen hükümdarmış. Nemrut bir gece rüyasında topraklarında bir erkek bebek doğduğunu ve bu erkek bebeğin kendisini öldürdüğünü görmüş. Bunun üzerine Nemrut uyanır uyanmaz askerlerine o dönem doğan bütün erkek çocuklarının öldürülmesinin emrini vermiş. Hz. İbrahim’in annesi Sara Hatun da hamileymiş ve Nemrut tarafından verilen bu emri duyunca hemen bir mağaraya saklanmış ve Hz. İbrahim’i burada yalnız başına doğurmuş. Daha sonra Sara Hatun orada bulduğu dallardan bir küçük sal yapar ve Hz. İbrahim’i içine koyar ve bırakır. İnanışa göre Hz. İbrahim’i ceylanlar emzirerek hayatta kalmasını sağlarlar.
Zaman geçer Nemrut’un askerleri Hz. İbrahim’i bir mağarada bulurlar ve kendisini Nemrut’a götürürler. Kendi çocuğu olmayan Nemrut’un kanı Hz. İbrahim’e ısınır ve kendisini evlatlık edinir. Aynı şekilde evlatlık edindiği birde kızı vardır, onun adı da Zehra’dır. Zaman geçtikte Nemrut’un ve halkının inanışı olan putperestliği Hz. İbrahim reddetmeye başlar. Bir gün tüm halkın katıldığı bir tören sırasında Hz. İbrahim ibadethanelerine giderek tüm putları balta ile parçalar ve baltayı en büyük putun üzerine bırakır. Haberi alan Nemrut doğruca putların yanına gider ve durumu görünce deliye döner. Kimim yaptığını sorarak haykırır. Hz. İbrahim de derki ‘balta en büyük putta duruyor görmüyor musun? Demek ki bunu o yaptı. O gerçekten tanrıysa diğerlerini parçalanması çok mümkün’ der.
Nemrut deliye döner ve Hz. İbrahim’in yakılması için emir verir. Hz. İbrahim hazırlanan iki sütunun arasına gerilir ve aşağıya çok büyük bir odun yığını yapılır ve ateşler yakılır. Zehra babası Nemrut yalvarır yapmaması için fakat Nemrut çok öfkelidir ve kararlıdır. Bunun üzerine Hz. İbrahim ateşe fırlatılır. O devasa büyüklükteki ateş Hz. İbrahim’in atıldığı yerden ayrılmasıyla birlikte bir göle dönüşür ve orada bulunan odunlar da balıklara dönüşür. Ateşte odunlar yandığı için balıkların üzerindeki siyah lekelerin bu yanık lekeleri olduğu düşünülür. Hz. İbrahim’in atıldığı göl Halilürrahman adını alır. Yanında bulunan diğer küçük göl ise Zehra’nın gözyaşları ile oluştuğuna inanılarak Aynızeliha ismini alır.