DNAnın Gizli Kahramanı Rosalind Elsie Franklin Kimdir Eğitimi Ve Kariyeri

Rosalind Elsie Franklin Kimdir?

Londra’da 25 Temmuz 1920’de dünyaya gelen Rosalind Elsie Franklin, kömür, grafit ve virüslerin yapı taşlarının anlaşılması sürecinde ciddi araştırmalar yapmıştır. Bu yönüyle ünlü bir kristallografçı ve biyofizikçidir. Crick ve Watson’un DNA yapısını keşfetmeden önce yaptığı çalışmalarla tanınan ünlü biyofizikçi, öne sürdüğü hipotezlerle de dikkat çekmiştir. Rosalind Elsie Franklin polio virüsü ve tütün mozaik virüsü için yaptığı çalışmalarla da kendinden söz ettirmeyi başarmıştır.

Rosalind Elsie Franklin Kimdir hayatı ve kariyeri

Rosalind Elsie Franklin

Rosalind Elsie Franklin Eğitimi

İngiltere’de kimya ve fizik eğitimi veren okullardan birine kaydolan Franklin, bu okullarda bilgili ve çalışkan haliyle dikkat çekiyordu. 15 yaşına geldiği zaman gelecek için neler düşündüğünü kesinleştiren Franklin, bir bilim kadını olmaya karar vermiştir. Ancak babası u duruma karşı çıkıyor ve kızının okuması yerine onun sosyal güvenlik uzmanı olmasını istiyordu. Ancak Elsie’nin yoğun ısrarları sonucunda babası onu kırmamış ve okumasına karar vermişti.

Rosalind Elsie Franklin, 1938 yılında Newnham Koleji’ne kayıt oldu. Bu kolejde fizik ve kimya öğrenimini tamamladı ve 1941’de okuldan mezun oldu. Mezuniyetinin ardından yoğun bir iş yaşamı kendisini bekliyordu. 1942 yılında İngiliz Kömür Değerlendirme Araştırmaları Birliği’ne giren Rosalind, kömürün soğuma özellikleriyle ilgili bazı çalışmalarda yer almaya başladı. Daha sonra grafit ve kömürün mikro yapılarıyla ilgili yaptığı çalışmalar daha sonra başlayacağı doktoranın temelini oluşturmaya başladı. Ciddi bir çalışma sürecinin ardından 1945 yılında Cambridge Üniversitesi’nden fiziksel kimya alanında doktorada derece yaptı.

Rosalind Elsie Franklin Kariyeri 

Cambridge’de yaşadığı yılların ardından Fransa’da ciddi bir çalışma yapacak olan Rosalind Elsie Franklin, Avrupa’daki ikinci dünya savaşının sona ermesinden sonra bilimsel çalışmalara hız vermiştir. 1947 ile 1950 yılları arasında Paris’te bir devlet laboratuvarında ‘X’ ışınlarının kırılımı uygulaması üzerinde çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmayla beraber herhangi bir maddenin atomları üzerinde X ışınını kullanarak onların hangi yapıda olduğu görülebiliyordu. Bunun etkisiyle beraber ısıtılmış olan karbonlarda grafit oluşumundan meydana gelen tüm yapısal değişimleri araştıran Franklin, atom teknolojisi ve kok kömürü ile ilgili ciddi bulgular elde etmiştir.

İlginizi Çekebilir :  Temel KaramollaoÄŸlu Kimdir Nerelidir EÄŸitim Hayatı ve DiÄŸer Bilgileri

1951 yılında tekrar İngiltere’ye dönen Rosalind, Londra’daki bazı laboratuvarlarda John Randall ile beraber çalışmalara başlayacaktır. Bu çalışmalar sırasında daha sonraki yıllarda Nobel Ödülü’ne layık görülecek olan Maurice Wilkins ile tanışmıştır. Her iki araştırmacı DNA hakkındaki tüm çalışmalarıyla ilgili farklı ekiplerde ve farklı projelerde yer alıyordu. Randall bu süreçte Franklin’e DNA ile ilgili çalışmalar yapması tavsiyesinde bulundu. Franklin’de X ışınlarının kırınım uygulamalarından yararlanarak DNA’daki yoğunluğu ve farklı önemli özelliklerini saptayabildi.

1953 ile 1958 yılları arasında yaptığı tüm çalışmaları Londra’daki laboratuvarında sürdüren Rosalind Elsie Franklin, kömür üzerinde gerçekleştirdiği tüm çalışmaları tamamlamış ve daha sonra tütün mozaik virüsünün moleküler yapısıyla ilgili araştırmalarına geçmişti.

Karanlık Leydi

Rosalind Elsie Franklin Kariyeri

Rosalind Elsie Franklin Ölümü

Karsinomatozis kanseri ve zatürreye yakalanan ünlü biyofizikçi 1958 yılında yaşamını yitirmiştir. Ölümünden 4 yıl sonra birlikte çalıştığı araştırmacılar Crick, Wilkins ve Watson, Nobel Ödülü’ne layık görüldüğünde ne yazık ki Franklin’in adını bile anmamışlardır. Bu duruma, bazı çevreler Franklin’in ölümünden dolayı Nobel’e aday olmaması gerektiği yorumunu yapmışlardır. Bazı çevreler ise Franklin’in Nobel’i kazanması gerektiğini belirtiyordu. Günümüzde DNA’nın görünmez kahramanı olarak anılan Rosalind Elsie Franklin, kısa yaşamına ciddi başarılar sığdırmış ve bilim çevrelerine büyük katkıda bulunmuştur. Öne sürdüğü hipotezler pek çok bilim adamına yol göstermiş ve virüslerle ilgili yaptığı araştırmalarda da önemli veriler elde etmiştir. Bu yüzden Rosalind’in DNA ve X ışını ile ilgili tüm araştırmaları halâ geçerliliğini korumaktadır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ